D Vitamini Nedir?

D vitamini kemik ve diş sağlığına doğrudan etki eden bir vitamin olup, vücut sağlığı için vazgeçilmezdir. D vitamini yağda çözünen bir vitamindir ve vücutta uzun süreli olarak depolanabilir.

25 Hidroksi D3 Vitamini Nedir?

D vitamininin D2 vitamini (ergokalsiferol) ve D3 vitamini (kolekalsiferol) olmak üzere iki farklı formu bulunur.  D3 Vitamini, D2 Vitaminine göre kandaki D vitamini arttırmada 2 kat daha etkilidir. Bu sebeple kanda en sık D3 vitamini kontrol edilir.  Vücuttaki D vitamini düzeyinin en iyi göstergesi, 25-hidroksi vitamin D’dir.

D Vitamini Eksikliği Görülme Sıklığı Nedir?

D vitamini eksikliği, dünya nüfusunun neredeyse yarısını etkiler. Ülkemizde ise D3 vitamini eksikliği çok sık görülmektedir. Yetişkinlerde yapılan bir araştırmaya göre, ülkemizdeki yetişkinlerin %89’unda D3 vitamini eksikliği görülmektedir. 

D vitaminin diğer vitamin ve minerallere de etkisi vardır. D vitamini, kalsiyum ve fosforun normal emilimine katkı sağlayan bir vitamindir. 

D vitaminin normal seviyelerde olması, bağışıklık sistemini destekleyerek, diyabet ve romatizma gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklara yakalanma riskini azaltır.

D vitamini, güneş ışınları deride sentezlenerek vücuda alınır. Düzenli olarak hafif ve kolları açık giysiler giyerek ve güneş kremi sürmeden dışarda vakit geçirirseniz ihtiyacınız olan tüm D vitamini alabilirsiniz.

Cilt rengine bağlı olarak günde 10-13 dakika doğrudan güneş ışığına maruz kalmak (Öğlen Saati) depolama için yeterlidir. Güneş ışığına yüz, el ve bacak bilekleri gözükecek şekilde maruz kalmak gereklidir.

Fakat ten rengi daha koyu olanlar D vitamini daha geç emdiği için 30 dakikaya kadar güneşte kalması gerekir. 

Ayrıca sınırlı sayıda besin ile de D vitamini alınabilir. D3 vitamini yumurta sarısı ve somon gibi yağlı soğuk su balıkları gibi hayvansal gıdalar ile vücuda alınabilir. D2 vitamini ise mantar ve maya gibi bitkisel gıdalar ile vücuda alınabilir. 

Bazı uzmanlar ise sakatat ve karaciğerin D vitamini eksikliği olanlar için faydalı olduğunu belirtmektedir.

D3 vitamini 2.000 farklı gen üzerinde etkili olup, sayısız faydası vardır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda D3 vitamininin kansere neden olan genleri kapatıp, bağışıklığı koruyan genleri aktif hale getirdiği kanıtlanmıştır. Hatta bir yönetici gibi hücrelerin hangi vitamin ve mineralleri emmesi gerektiği konusunda uyardığı da tespit edilmiştir. 

  • Güçlü Kas ve Kemik Yapısı İçin D Vitamini Gereklidir.
  • Kan Şekerinin Düzenlenmesi İçin D Vitamini Gereklidir.
  • Yüksek Tansiyon Sorununun Çözümünde D Vitamini Gereklidir.
  • Kalp Krizi Riskini Azaltmak için D Vitamini Gereklidir.
  • Depresyondan Korunmak ve Daha İyi Hissetmek İçin D Vitamini Gereklidir. 
  • Kanserle Mücadelede D Vitamini Gereklidir.
  • Düzenli Spor Yapanlar İçin D Vitamini Gereklidir.
  • D Vitamini Tümör Oluşumunu Engeller.
  • Daha Fazla Lifle Buluşmayı Sağlayarak Bağırsakta Kanseri Riskini Azaltır.
  • Menapoz Sonrasında D Vitamini Takviyesi Almanın Kansere Yakanma Riskini %60 Azaltır. (Kalsiyum Takviyesi İle Birlikte)
  • Meme Kanseri Hastalarının %70’inde D Vitamini Eksikliği Tespit Edilmiştir.
  • Diş Eti Kanamaları
  • Saç ve Tırnakların Zayıflayıp Kırılganlaşması
  • Saç Dökülmesi
  • Değişken Ruh Hali ve Depresyon
  • Baş Ağrısı
  • Ağız Kenarlarında Yara ve Çatlaklar
  • Gece Görüşünün Azalması
  • Halsizlik, Yorgunluk ve Unutkanlık
  • Sık olarak Kas, Kemik ve Bel Ağrısı Yaşanması

D vitamini eksikliğinde vücut enfeksiyonlara açık hale gelir. Özellikle pandemi dönemi sonrasında önemli hale gelmiş olan bağışıklık sistemi üzerinde D vitaminin etkisi vardır. D vitamininin eksikliğinde, bağışıklık sistemi hastalıklara karşı yeterli mücadeleyi veremez.

D vitamini eksikliğinde, kalsiyum emilimi zarar görür. Bu sebeple D vitamini eksikliğinde kas ve kemik sistemi etkilenerek, kemik ve bel ağrısı gibi şikayetler ortaya çıkar. Zarar gören iskelet sisteminde kırıklara karşı yatkınlık oluşur. 

D vitamini eksikliğinde kemik ve kas sağlığı doğrudan etkilenerek, çocuklarda Raşitizm, yetişkinlerde ise Osteomalazi hastalıkları görülebilir. Ostemalazi hastalığında kaslarda güçsüzlük, kemiklerdeyse zayıflık görülür.

Uzun süreli D3 vitamini eksikliğinde ise Osteoporoz (Kemik erimesi) görülebilir. Kemik erimesi dolayısıyla yaşlılarda düşme ve kırık vakaları oldukça yaygın olduğundan dikkatli olunmalıdır.

Koyu tenli olanlar, Yeterince güneş ışığına maruz kalmayanlar ve D vitamini içeren gıdaları az tüketenler D vitamini eksikliğinden en çok etkilenenlerdir. 

Crohn veya çölyak hastalığı gibi sindirim sistemini etkileyen bir hastalığa yakalananlar, D vitamini de dahil olmak üzere birçok vitamin ve mineralin vücuda alınmasında sorun yaşayabilir. 

Düzenli ilaç kullananlarda risk altında olabilir. Özellikle D vitamini sentezi ve depolanması aşamasında etkin olan kolesterol metabolizmasını etkileyen ilaçları kullananlar D vitamini seviyelerinde düşme gözlenebilir. 

D vitaminin aktif hale gelmesi böbrek ve karaciğer organlarında olduğundan, bu organlar ile ilgili sorun yaşayanlarda da D vitamini seviyelerinde düşme gözlenebilir. 

Hamilelik sürecinde alınması gereken D vitamini ihtiyacı artar. Yeterli D vitamini alamayan anne ve bebekte kemik ve kas sağlığında sorunlar yaşanabilir.

  • Crohn ve Çölyak hastalığına yakalananlar
  • 65 yaşın üzerinde olanlar
  • Ev hanımları
  • Aşırı kilolu olanlar 
  • Tüm vücudu kapatan kıyafet giyenler 
  • Sürekli güneş kremi kullananlar
  • Sürekli kapalı ortamda çalışmak zorunda olanlar 
  • Gebeler
  • Yalnızca anne sütü ile beslenen bebekler
  • Gece çalışanlar
  • Düzenli diyet yapıp hayvansal gıda tüketmeyenler

En az yılda bir sefer D vitamini seviyelerini kontrol ettirmelidirler.

Özellikle güneş ışığının azaldığı kış aylarında kontrol yaptırılmalıdır.

Risk Altındaki kişiler her yıl en az bir sefer d vitamini değerini kontrol ettirmelidir.

D vitamini eksikliği basit kan tahlili ile çok hızlı tespit edilebilmektedir. 

D vitamini eksikliği tespit edilenler, gerekli takviyeleri aldıktan 3 ay sonra tekrar D vitamini ölçümü yaptırmalıdır.

Uzmanlar tarafından D vitamini için normal değer aralığı, 40 -60 ng/dL olarak kabul edilir. 125 ng/dL’nin üzerindeki değer ise sağlık sorunlarına yol açabilir.  

Yaş ilerledikçe alınması gereken D vitamini seviyesi de yükselir.

D vitamini takviyesi alanlarda dikkatli olmalıdır. Fazla doz kullanımında vücutta aşırı biriken D vitamini, 150 ng seviyesini aştığında vücudu zehirlemeye başlar.  D vitamini fazlalığı sindirim problemleri, halsizlik, sersemlik, aşırı susama ve sık idrar çıkma gibi yakınmalara da yol açabilir.

Sağlıklı kalabilmek için düzenli egzersiz yapmak önemlidir. Depresyondan, fazla kilolardan, kalp hastalıklarından, diyabetten korunmak için düzenli egzersiz yapılması gerekir. Düzenli egzersiz yapabilmeniz içinse D Vitamini seviyeniz oldukça önem arz eder. 

Sporcular için dayanıklılık ve üstün performans önemlidir. Bu da doğrudan kas ve kemik sağlığı ile ilgilidir. 

Egzersiz yapabilmek için sağlıklı, istekli ve enerjik olmanız gerekir. D vitamini eksikliğinde yaşanan halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı gibi belirtiler spor yapmada isteksizliğe yol açacağından, spordan ve egzersiz yapmaktan uzak kalmanıza yol açar.

Tüm bu sebeplerle D Vitamini seviyesi sporcular için vazgeçilmez olan güçlü bağışıklık, güçlü kas ve kemik yapısı ve depresyonla mücadelede oldukça önemli rol oynar. 

Sporcuların egzersiz sonrası kas ve kemik ağrısı yakınmalarının azaltılması, bağışıklık sisteminin zayıflaması sonrası hastalıklara açık hale gelinmesinin önüne geçilmesi ve egzersiz yapmadaki isteksizliğin giderilmesi için D Vitamini seviyelerinin normal değerlerde olması oldukça önemlidir. 

Sporcular için optimal kas iskelet sisteminin korunması için 25 OH D3 seviyesinin 30 ng/ml’nin üzerinde olması gerekmektedir. Fakat son yapılan çalışmalarda profesyonel olarak sporla ilgilenenlerin hatta 40 ng/ml’nin üzerinde olması önerilmektedir.

Sporcuların D Vitamini ile birlikte Düzenli olarak Kalsiyum ölçümü de yaptırmaları gerekir. 

Sporcuların D vitamini alabilmeleri için Süt, Yoğurt, Peynir, Brokoli, Yeşil yapraklı sebzeler, yumurta, balık, mantar gibi D vitamini ve kalsiyum açısından zengin besinler tüketmesi gerekir. Besinlerin tüketimi gün içine dağıtılmalıdır.

Çocuklarda 20 ng/ml üzeri 25 OH D3 seviyesi kemik sağlığı için yeterlidir. 12 ng/ml altı D vitamini eksikliği, 12-20 ng/ml arası D vitamini yetersizliği, 100 ng/ml üzeri ise D vitamini zehirlenmesi olarak değerlendirilir. 

Çocuklarda uzun süreli D vitamini eksikliğinde kemik yapısı bozularak Raşitizm hastalığı ortaya çıkabilir. Ayrıca erken yaşta diyabet ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini de arttırır. 

Bebeklerde geç yürüme, kas güçsüzlüğü ve bacaklarda eğrilik, sık hastalanma ve geç iyileşme, beklenmedik kırıklar ve çok terleme gibi belirtiler D vitamini eksikliğini akla getirmelidir.   

Bebeklerin, giyinik iken haftada 30 dakika; üzerlerinde yalnızca bez varken, haftada 30 dakika güneş görmesi D vitamini ihtiyacı için yeterlidir.

Eğer bazı endişelerden dolayı bebek güneşe çıkarılmıyor ise, mutlaka ağız yoluyla D vitamini takviyesi alması gerekir. 

Yenidoğanlarda anne sütü yoluyla D vitamini alınır. Bu durumda Annenin D vitamini seviyesi oldukça önem arz eder. Eğer anne sütünde yeterli D vitamini verilemiyor ise, yine doktor kontrolünde D vitamini takviyesi alınabilir. 

Bazı durumlarda bebeğin gelişiminin yanlış değerlendirilerek, normal seyirli çocuklarda gereksiz D vitamini takviyesi sebebiyle D vitamini zehirlenmesi de yaşanmaktadır. Örneğin 7-8 aylık bir çocukta diş çıkmadığında D vitamini takviyesi vermek, doğru sonuçlar ortaya çıkarmayabilir. 

D vitamini zehirlenmelerinde en çok yaşanan şikayetler kusma, iştahsızlık, kilo kaybı, dehidratasyon, çok işeme/çok su içme, kabızlık olarak sıralanabilir. Ayrıca böbreklerin zorlanması sebebiyle böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek sorunlar ile karşılaşılabilir. 

Bu sebeple çocuklara D vitamini takviyesi hekimlere danışılmadan verilmemelidir. Çocuklarda D vitamini zehirlenmesi durumlarında çocuk hekimleri yerine, çocuk endokrinoloji hekimlerine başvurulmalıdır.

Anne karnında bebeğin sağlıklı gelişimi için D vitamini hayati rol oynar. Anne karnındaki bebeğin kas ve iskelet sistemi, solunum sistemi ve santral sinir sistemi üzerinde D vitamininin etkisi vardır. 

D vitamini kalsiyum ve fosforun vücutta doğru salınımını kontrol ettiğinden hem anne için hem de anne karnındaki bebek için hayati bir rol oynar. Bebeğin diş ve kemik sağlığı ve kilosu etkilenmektedir. Bu etkilenme ömür boyu sürebilir. Bu şekilde doğmuş bebekler, 8-9 yaşlarına geldiklerinde yaşıtlarına göre daha düşük kemik yoğunluğuna sahip olabilir ve gelişim geriliği gösterebilir. 

Gebelerin, ellerinin ve yüzlerinin gözükecek şekilde 20 dakikalık seanslarla haftada 3 kez güneş görmesi D vitamini ihtiyacı için yeterlidir.

D vitaminin bağışıklık sistemi, kas-iskelet sistemi üzerindeki faydası kanıtlanmıştır. Covid-19 salgınında güçlü bağışıklığa sahip olanlar daha rahat bir enfeksiyon süreci geçirmiştir. 

Yapılan araştırmalarda D vitamini düşük olan kişilerin, yüksek olan kişilere nazaran daha sık ve ağır Covid-19 geçirdiği kanıtlanmıştır.