Sindirim sisteminin en son kısmında yer alan  Kalın bağırsak, İnce bağırsaktan sonra gelen organdır. Kalın bağırsağın en sonda  bulunan 20-25 cm’lik son bölümü olan  Rektum dışında kalan diğer tüm bölümlerine Kolon ve burada oluşan kansere kolon kanseri denir. Bütün bağırsağı etkileyen kansere de kolorektal kanser denir.

Kolon kanseri,  her 20 kişiden 1’inde görülmektedir. Hem erkeklerde hem kadınlarda 3. en sık görülen kanser türüdür. Düzenli hekim kontrolü ve erken tanı ile kanser hücreleri sadece kolon içi ile sınırlı olarak tespit edilebilir. Erken tanı konamaması halinde ise, kanser yakın organlara, lenf bezlerine ve kan dolaşımı yoluyla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılım gösterebilir. Bu nedenle kolon kanseri tedavisinde en önemli etken erken teşhistir. Sindirim sistemi kanserleri erken evrede  saptandığında hastalıktan tamamen kurtulmak mümkündür.

Kolon kanseri her yaşta görülebilir ancak yaş ilerledikçe görülme oranı artar. Ortalama görülme yaşı  65’tir. Ancak değişen yaşam şartları, hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme kolorektal kanser yaşında düşmeye neden oldu.

KOLOREKTAL KANSERLERDE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Kolon (kalın bağırsak) kanseri çok sayıda faktörün etkisiyle oluşur. Temel olarak bu faktörleri 2 sınıfta inceleyebiliriz. İlki genetik ikincisi ise çevresel faktörlerdir.

Genetik taşınım, ileri yaş,  bağırsak içi hücre tipini bozarak kansere zemin hazırlayabilecek iltihabi bağırsak hastalığının olması (Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı), Tip II Diyabet, bağırsak içinde poliplerin varlığı  gibi durumlar kanser gelişme ihtimalini artırabilir.

Öte yandan, değiştirilebilir risk faktörleri grubunda yer alan çevresel etkenlere uygun bir yaşam tarzı belirlenerek sürdürülmesi, kolon kanseri riskini azaltmaktadır. Bu etkenlerin başlıcaları; İşlenmiş ve hayvansal gıdaların aşırı, meyve ve sebzenin ise az tüketilmesi, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam tarzıdır.

Yukarıda yer alan risk faktörlerine sahip olan kişilerin erken yaşlardan itibaren kalın bağırsak ve diğer sindirim sistemi kanser taramalarını yapması gerekir. Ayrıca; yüksek kalorili, yüksek proteinli, liften fakir, kızarmış ve konserve edilmiş yiyecekler bağırsak fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Bu nedenle günlük diyette taze sebze ve meyveyle, lifli gıdalara daha fazla yer açılmalı, bol su tüketmeye  ve spor yapmaya özen gösterilmelidir.

KALIN BAĞIRSAK KANSERİNİN BELİRTİLERİ

Kolon Kanseri bağırsaktaki konumuna göre farklı belirtiler gösterebilir. Bağırsağın sağ tarafında oluşan kanser ile sol tarafını tutan kanser farklı belirtiler verebilir.  Bağırsağın sol tarafında meydana gelen tümör,  daha dar bir bölge olması nedeni ile daha çok dışkıda incelme, kanama, dışkı düzeninde değişme gibi şikayetler görülürken, sağ tarafta ise bağırsak daha geniş olduğundan hastada, halsizlik, kansızlık, iştahsızlık ve karın ağrısı gibi belirtiler olmaktadır. Bu bölgede gelişen kanser daha sinsi ve yavaş ilerleyebilir.  Ağrılı dışkılama, demir eksikliği anemisi, karında kitle hissi kolon kanseri açısından önemli belirtilerdir. Karın ağrısı ve kilo kaybı genellikle geç dönemde ortaya çıkan belirtilerdir.

Hastalık ilerlemeden kolon kanseri tanısı konulması yaşam şansını büyük ölçüde artırmaktadır. Bu nedenle erken tanı için kolon kanserinin belirtilerini takip etmek çok önemlidir. Doktorunuz sizin ve ailenizin tıbbi geçmişine dayalı olarak gerekli önerilerde bulunacaktır. Taramaya ortalama riske sahip bireylerde 45, daha yüksek risk durumlarında daha erken yaşlarda başlanmalıdır.  Tarama için endoskopik yöntemler, gaita ve kan  testleri, aile geçmişine göre genetik testler kullanılmaktadır. Kalın bağırsak kanserinin kesin tanısı kolonoskopi ile konur. Varsa tümörden örnek alınarak patolojik inceleme ile kesin kanser tanısı konmuş olur.