Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, sperm, vajinal akıntı ve kan gibi vücut sıvılarının birbirine teması ile kişiden kişiye vajinal, anal ve oral yollardan bulaşır. Büyük çoğunluğu korunmasız cinsel ilişki ile bulaşan bu hastalıklar; enjeksiyon, kan ve kan ürünleri transfüzyonu ile bulaşabilir ya da hastalığı taşıyan gebe anneden bebeğe geçebilir. Hastalığın türüne göre belirtiler farklılık gösterse de, çoğunlukla vajinal akıntı, genital bölgede kızarıklık, şişkinlik, idrar yaparken yanma ve sürekli idrara çıkma isteği, ishal ve bulantı, aşırı terleme gibi bulgularla görülür.
Sifiliz (Frengi)
Fazla belirti göstermeyen bir bakteri enfeksiyonudur. İlk hastalık belirtisi, enfeksiyon yerinde kendi kendine geçecek ağrısız bir yaradır. Sifilis, antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir. Ancak tedavi edilmezse hastalık birkaç yılda vücut içine yayılıp, ciddi organ hasarına neden olabilir.
Gonore (Belsoğukluğu)
Özellikle kadınlarda hastalık belirtileri pek görülmeyen bir bakteri enfeksiyonudur. Antibiyotiklerle tedavi edilmezlerse kısırlık ve başka komplikasyonlara yol açabilir.
HPV (İnsan Papilloma Virüsü )
Bu virüs genital bölgeyi enfekte ederek bazen genital siğillere (kondiloma) neden olmaktadır. Ayrıca serviks (rahim boynu) kanseri ile de ilişkilendirilmektedir. Erken tanı kanser riskini azaltabilmektedir. Kadınlarda HPV’den korunmak için yapılan bir aşı mevcuttur.
HSV (Herpes Simpleks)
Bu virüs genital bölgede belli aralıklarla tekrarlanan yaralara neden olmakta ve yaşam boyu vücutta kalmaktadır. Antiviral tedaviler hastalık belirtilerinin süresini kısaltabilmektedir.
Sık görülmesine rağmen belirtileri pek anlaşılmaz. Bu bakteriyel enfeksiyon antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilir. Tedavi edilmezse, ciddi sağlık sonuçlarına yol açabilir.
Özellikle cinsel açıdan aktif genç kadınlarda sık görülen ve cinsel yolla bulaşan, parazit türü bir hastalıktır. Tedavisi vardır.
Karaciğer iltihaplanmasına neden olabilen viral enfeksiyonlardır. Cinsel yolla bulaşabildikleri gibi özellikle Hepatit C sıklıkla kullanılmış iğneler veya ilaçların enjeksiyonu esnasında kullanılan ekipmandan da bulaşabilmektedir.
Hepatit B’ yi önleyen bir aşı mevcut olmasına rağmen halen hepatit C için hiçbir aşı geliştirilmemiştir.
HIV (İnsan İmmünyetmezlik Virüsü)
Bu virüs bağışıklık sisteminin önemli bir bileşenini oluşturan bazı lökosit hücrelerine (T-yardımcı lenfositler) saldırarak ve onları yok ederek, AIDS’e neden olmaktadır. Tam iyileşme olanağı olmamasına rağmen erken tanı ile yaşamın uzamasına yardımcı olabilen antiretroviral ilaçlarla tedaviyi mümkündür.
Erken tanı ve acil tedaviyi sağlamak için bu enfeksiyonların taranması önemlidir.