Cilt mantarı enfeksiyonları, çok bulaşıcıdır ve insandan insana çok kolay bir şekilde bulaşabildikleri gibi ortak kullanım alanlarında da bulunabilirler. Mantarlar nemli ortamlarda çok hızlı ürer, bu nedenle eğlence merkezleri, yüzme havuzları, çocuk oyun alanları ve ortak banyolar gibi yerler, eğer uygun şekilde temizlenmezse mantarlarla dolu olabilir.

Cilt mantarı riskini arttıran diğer faktörler şunlardır ;

  • Banyo veya duştan sonra cildin tamamen kurutulmaması

  • Cilt mantarı enfeksiyonu olan bir kişi veya hayvanla temas etmek

  • Giysiler, havlular ve yatak örtüleri gibi mantarlarla enfekte olabilen eşyalara temas etmek

  • Duş ve havuz alanlarında çıplak ayakla yürümek

  • Terledikten sonra terin kurumasına izin vermeyen sıkı kıyafetler giymek

  • Şeker hastası (diyabet) olmak

  • Antibiyotik kullanımı

  • Hamile olmak

  • Zayıf beslenme ve bağışıklık sisteminin zayıflaması

CİLTTE MANTAR TETKİKLERİ

Cilt mantarı enfeksiyonunun en yaygın ve göze çarpan belirtisi kaşıntıdır. Bazı mantar enfeksiyonlarında örneğin saçkıran enfeksiyonlarında ise halka şeklinde bir döküntü görülür.  Semptomların çoğu vücudun belli bir bölgesi ile sınırlı kalabilir.

Mantar enfeksiyonları hem çocukları hem de yetişkinleri etkileyebilecek çok yaygın cilt sorunlarıdır. En sık görülen cilt mantarı enfeksiyonlarından bazıları saçkıran, intertrigo, atlet ayağı, tinea capitis, kasık mantarı, tırnak mantarıdır.

Mantar hastalıkları, uzun süreli tedavi gerektirir. Enfeksiyon erken tanınır ve doğru şekilde tedavi edilir ise hızlı bir şekilde iyileşir. Böylece vücudun başka yerlerine ve diğer insanlara bulaşması da önlenmiş olur. Mantar enfeksiyonunu klinik olarak diğer cilt hastalıklarından ayırt etmek için laboratuvar testlerinden yararlanılır.

Tanıda en önemli test, altın standart olarak adlandırılan mikroskopik inceleme ve kültür yöntemidir. Tedavi alan hastalarda kültür yöntemi ile etkenin izolasyon şansı düşüktür.

Tanı için tırnak, şüpheli lezyondan alınan deri kazıntısı ve enfekte saç örnekleri kullanılır. Örnek alımı sırasında uygulanan bir tedavi var ise bu bilgi laboratuvar ile paylaşılmalı, gerekirse tedaviye ara verilerek örnek alımı planlanmalıdır.